25 Temmuz 2013 Perşembe

Psycho-Pass





Emin adımlarla ilerlediğim anime yolumda 2. durağım 'Psycho-Pass' oldu. Çaylak olmama rağmen kaliteli seçimler yapıyor oluşum -ki bu da tat almamı ve devam etmemi sağlıyor- tamamen @isuramunobara'nın rehberliğinde ilerliyor olmamdan. Kendisine tavsiyeleri için teşekkürlerimi sunuyor ve bir ara 'çaylaklar için anime tavsiyeleri' konusunu blogunda canlandırmasını buradan sipariş ediyorum. :)

Gelelim Psycho-Pass'e.. bir kere 'sayko'sundan dikkatimi hemen çekti. Polisiye-dedektiflik falan olması da eklenince 2-0 öne geçti. Bir de 300-500 bölümlük değil sadece 22 bölümlük bir anime. Hat-trick! 3-0'la başlıyorum seyretmeye.

İlk 4,5 bölümü -evet buçuğu da dahil- yaklaşık 7 ayda -evet YEDİ AY!- izleyince biraz kopar gibi oldum. Tabi sene içinde başlamamın da bunda biraz etkisi var. Ama zaten olay bundan sonra başlıyormuş. Özellikle 8. bölümden sonra fişek gibi gidiyor. ilk 4,5 bölümü 7 ayda izlesem de kalan 17,5 bölüm 2 gecede izletti kendini.

Karakterlerden biraz bahsedelim.

İki birbirine çok benzer, aynı düşünen, zeki, ne yapacaklarını tahmin edebilen ama karşı karşıya olan (Kira'sal L'sel durumlar) karakterimiz: Kougami ve Makishima.





Kougami; kanunsuz işlere meyilli kanun adamı. Kendine güvenen, başına buyruk, o teknolojik çağda bile sporla kendini güçlendiren iyi adamımız. Uygun bir karakter.

Makishima da bizim eğlence amaçlı -ya da ruhsal doyum- -ya da bir amaç için ama içinde haz da barındıran- adam öldüren, kötü ve yakalanamaz, iz bırakmayan, zeki, farklı, o teknolojik çağda e-book yerine cilt cilt kitap okuyan serin kanlı katilimiz.

Makishima'da vahşi ama psikopat katilin soğukkanlı nezaketi biraz eksik. Katil olmanın zevkine varırken ellerini kirletmemenin zarafetinden biraz yoksun. Gerçi bir 'death note'u da yok. Makul görülebilir.

Sürekli de alıntı yapıyor Shakspare'den, ne biliyim, Gulliver'den falan.. E 2 günde 18 bölüm izleyince kafa biraz gidiyor. 'ne diyor bu adam'a dönüyor kafa arada.






Tsunemori bizim underrated izlenimi verilmeye çalışılırken şapşallık dozu fazla kaçmış tecrübesiz ama yetenekli, genç ama yürekli hanım kızımız.




Şapşallığı sinir bozucu düzeyde olsa da 15. bölümden sonra falan bi kendini topluyor, bi özgüven falan geliyor, durumu kurtarıyor yani. (özetle ilk bölümler azıcık sabredeceksiniz)




Ginoza: Yeteneksiz ama çalışkan öğrenci statüsünde konumlandırılmaya çalışılmış olsa da arkasında dram barındıran korumacı tavırları ve merhametiyle izleyiciyi (ya da beni) etkileyen, gözlüklerinin ardından akan karizmasını gizleyen, gittikçe daha da sevip sempati duyarken final bölümünde bağrınıza basmak istediğiniz bir evlat halini alan, kıymeti bilinmeyen favori karakterim!








Kagari: Ekibin biraz umursamaz, biraz haylaz, alaycı ama sadık ve iş ciddiyetinin farkında turuncu kafası. (sanki herkesin saç rengi çok normal de bunu belirttim turuncu diye :p) Kendini ilk bölümden sevdiren, hemen herkeste ortalama sempati düzeyi oluşturacak karakterimiz.

Kagari aslında daha etkin olabilirdi. Sadece bölüm sayısı olarak değil, var olduğu bölümlerdeki etkinliğiyle de biraz yetersiz. (Oops! spoiler!)




Animenin ortalarında

''ay sonunda noluyor
kougami'yle şapşal kız evleniyor mu
şapşal kız infazcı mı olacak
terapi mi görecek
gino bi arkadaşımı daha koruyamadım diye intihar edicek mi
???? ''

gibi bir soru bombardımanından bir tane bile tutturamamış olmam çok acıklı olsa da zevkli aynı zamanda :)

Bir de 10 bölümde ancak öğrendim ben bunların adlarını. İlk 5 bölümü izlerken 'daha isimlerini bile bilmiyorum yaa bitiremiycem bunu galiba benim anime olayım da bu kadarmış' hissi verdirse de şu an isimlerini bakmadan yazabilmenin mutluluğu içindeyim. ^^

Animenin sonunu beğenmeyenler olmuş. Yüce ore-sama @isuramunobara da dahil.  Ama ben beğendim gayet. Genel olarak tüm karakterlerin yaşamlarını nasıl sonlandırdıklarına dair kesin sonuçlanmayan bitişlerle aram iyi değildir ama bunu sevdim. (spoiler sayılmaz :/)

Belki de dramasından. Bilmiyorum.

Sonuç olarak tavsiye ederim. İzleyin. :)



Ha bir de ilk 11 bölümün opening'i gayet güzel. O kadının sesini incelttiği bir nokta var ki geri alıp tekrar tekrar dinliyorum. Ama sonra değiştirdiler. Ne mantıkla yaptılarsa.. Onu pek sevmedim. dinlemedim de zaten.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder