18 Kasım 2012 Pazar

NADAL YOKSUNLUĞU





Küçükken -televizyon karşısında henüz 15 30'dan sonra niye 40 oluyo diye kafa patlattığım dönemlerde- tenisçilerin yetişemeyeceği toplara koşmamasına sinir olurdum. 'Bi koş belki yetişirsin, niye ümitsizsin? Niye başını öne eğip kabulleniyorsun?' diye dövünüp dururdum.


Hal böyle olunca günün birinde kortta oradan oraya 'üşenmeden' koşan, gördüğüm ilk asla vazgeçmeyen tenisçi anında favorim oluverdi.

Rafael Nadal... Daha genç yaşta istatistikleri daha üstün olmasına rağmen asla ekselans olamayacak toprak kralı.
24 yıl 10 ay 20 gün'le 500. galibiyetine en genç ulaşan 2. tenisçi. 
Bir sezonda çim, toprak ve sert zeminde grand slam kazanan tek erkek tenisçi.
Vuruşlarının estetik olmaması ve sadece koşmasıyla eleştirilse de yetiştiği her topta, aldığı bir çok sayıda korttan yükselen gayri ihtiyari sesler yaşattığı heyecanın dile getirilişidir. 

Aslında topraktaki inanılmaz göz kamaştırıcı başarısı diğer birçoğunu sönükleştiriyor. Daha genç yaşta daha iyi bir sıralamayla ilk 100'e girmesi, kariyer slamini daha genç tamamlaması şüphesiz sadece toprak kort başarısı değil. 

2012 Wimbledon'a  2. turda şok edici bir şekilde veda ettiğinden beri tenis oynamıyor. turnuvalardaki yokluğu değişik ve bir miktar paronayak dedikodulara yol açmış. 

Bunlardan biri -ki fransız yapımı bir dedikodu olabilir- aslında doping yaptığı ve cezasını gizlice çektiği yönünde. elbette ki inandırıcı değil.

Bir diğeri artık tenis oynamak istemediği, Zaten küçükken de futbolcu olmak istediği ama amcasının onu zorla tenisçi yaptığı buna artık katlanamadığı yönünde. (gelse Fatih Terim ondan bir sol bek çıkarır aslında) Bu dedikodunun da inandırıcılığı yok.

Dedikodular daha ziyade dizlerinin bitik olduğu -daha mantıklı bir dedikodu çıkış noktası- ve artık dönemeyeceği, dönerse de kısa bir süre sonra bırakacağı yönünde. Belki son bir RG.

En acımasız dedikodulardan biri ise kanser gibi ciddi bir hastalığı olduğu yönünde. şu anda tedavi görüyor ve bu yüzden kesin dönüş tarihi verilemediğine kendini inandıran insanlar da mevcut.

Ben olabildiğince plates toplarıyla antrenman yaptığına, boş vakitlerinde arkadaşlarıyla yüzmekten ve kuzenleriyle ev ödevi yapmaktan çok mutlu olduğuna,  Toni Nadal'ın aralık sonu döneceği sinyallerine inanmak istiyorum. Ve dönüşünü heyecanla, merakla, biraz da ne yapacak acaba tedirginliğiyle bekliyorum.Umarım en kısa sürede kaldığı yerden devam eder. Yokluğu bünyelerde anormal etkiler yapmasın daha fazla.