Merakla beklenen, özellikle de Federer'in Andy Murray ve Tsonga karşısındaki nostalji performansının maçın seyrinde belirleyici olacağı düşünülen FEDAL'in kazananı Rafael Nadal oluyor.
Öncelikle Rafa'ya değinelim. Tomic-Monfils-Delpotro'lu çeyrek final yolu beklendiği kadar zor geçmedi. (delpotro'yu görmedi bile) Çeyrek finalde Dimitrov'a 1 set kaybetti ve genel olarak tatmin edici bir oyun oynadı.
İlk turlardan can sıkıcı görünen eli sağlık molası aldıracak kadar kötüleşti. Bu maçla ilgili endişe verici tek noktamız Rafa'nın eliydi.
Federer ise Tsonga'dan sonra Andy Murray'i sette geçerek yarı finale çıktı. Murray'i 4 sette geçmek 3 sette geçmesinden çok daha önemli aslında. Eleştiriler çoğunlukla maçın tamamına iyi oyununu yayamaması ve yaşlanmaya bağlanan yorgunluk belirtilerinde yoğunlaşıyordu. 4. sette kendi oyununu ortaya koyabilmesi, hem de Andy Murray karşısında önemli bir psikolojik eşikti ve geçti.
Yarı final maçı beklendiği gibi başladı. ilk sette servis kıran olmadı ve tie-break'e gitti. Nadal tie-break'te etkili olan taraftı ve 7-4lük skorla ilk seti hanesine yazdırdı.
2. ve 3. sette Nadal nispeten daha etkili bir oyun sergiledi ancak maçı asıl getiren Federer'in kritik anlardaki basit hataları oldu. Üstelik bu hatalar Nadal'ın oyununun sonucunda gelen hatalar da değildi. çok çok rahat file önü vuruşlarını defalarca fileye takarak hem kendisine hem sevenlerine büyük hayal kırıklığı yaşattı Federer.
Beklenenden daha atletik koşular yapıp file önünde bu kadar çok ve bu kadar basit hatalar yapması şaşırttı açıkçası.
Finalde Wawrinka'yla çok daha zor bir mücadele bizleri bekliyor. Geçen yıl 5 sette 4. turda kaybettiği son üç yılın şampiyonu Djokovic'i bu sene çeyrek finalde yine 5 sette eleyen Wawi, ilk grand slam finalinde sonuna kadar mücadele edecektir.
Ayrıca Avustralya'ya kadar gitmişken Kewell'la fotoğraf çektirmemek olmaz :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder