15 Ağustos 2013 Perşembe

Ne Olacak Bu Federer'in Hali?

Bu yazıyı Federer, Haas karşısında ilk setini kaybettiği maçı üç sette kazandıktan sonra yazıyorum. Aslında uzun zamandır aklımdaydı; ancak bu maçı izlerken artık zorunluluk hissettim yazmak için. Bu yazıda Federer'in uzun süredir devam eden; ancak son aylarda ayyuka çıkan form düşüklüğünden bahsedeceğim. Tenisle biraz ilgilenen herkesin rahatlıkla bileceği gibi Roger Federer çok özel bir oyuncu, bazıları bu payeyi vermede zorlansa da büyük çoğunluğun kabulüyle gelmiş geçmiş en iyi tenisçi ve benim gözümde gelmiş geçmiş en iyi spor adamlarından, ancak son yıllarda kariyeri büyük bir düşüşe geçti ve bu sadece fanları için değil, onu izleme şansına eren her tenissever için çok üzücü. Peki bu form düşüklüğünün nedeni ne? Eğer kategorize edecek olursak, üç nedeni var benim gözümde: fiziksel, mental ve taktikse 
                                     
1-) Fiziksel Nedenler: Federer artık herkesin malumu, en iyi zamanlarını yaşamıyor. 32 yaşına bastı ve gittikçe hızlanan oyuna ayak uyduramamaya başladı. Bazı sporcular antrenman yapmayı sevmezler, bu yüzden kariyerlerinin sonunda düşüş kaçınılmaz olur, ama Federer'in sorunu bu değil. O turda her zaman en iyi çalışan oyunculardan oldu; fakat tenisin durağan bir spor olmaması aleyhine işliyor, gelen her yeni jenerasyon daha hızlı bir tenise adapte oluyor ve bu Federer gibi Agassilerin, Semprasların son dönemlerine yetişmiş, klasik tenis oyuncuları için felaket demek. Bu fark bu yıl Fransa açık'ta Tsonga ile oynadığı maçta da açıkça belli oldu. Maç boyunca Federer rakibini oyununa karşılık veremedi. Bu Federer'in toprak zeminin onun favori zemini olmadığını düşünürsek normal gelebilir; fakat zemin kesinlikle Tsonga'nın da favori zemini değildi ve ertesi maçta yarı finalde Ferrer karşısında hiç varlık gösterememesi de bunu kanıtlar nitelikte. Yani en yavaş zeminde bile Federer yeterince hızlı olamamanın sıkıntısını çekiyor. Uzun lafın kısası tenis şu anda çok daha hızlı bir oyun ve Federer ilerleyen yaşı ve bunun getirdiği fiziksel dezavantajla, rakipleri karşısında daha güçsüz kalıyor.
İkinci bir fiziksel dezavantaj da asla bir Nadal'ın dizleri kıvamına gelmeyen ve gelmemesini şiddetle umduğum sırt sakatlığı. Uzun zamandır Federer bu sakatlıktan muzdarip ve uzun zaman oynamasını engellemese de oyuna yüzde yüzünü vermesini engellediği kesin, zaten oynadığı son turnuvada sakatlık ve muhtemel yeni raketten dolayı ikinci turda veda etmesi( raket konusuna aşağıda değineceğim) ve Rogers Cup'ı es geçmesi de sorunun büyüklüğünü gösteriyor bize.
                                 

2-) Mental Nedenler: Federer turu domine ettiği yıllarda en büyük artılarından biri de rakiplerine karşı mental olarak çok sağlam durabilmesiydi. Zaten on yedi tane grand slami mental açıdan zayıf birinin kazanması da mümkün değil( burada verilecek en iyi örnekler Ferrer ve Zvonereva gibi duruyor, iki çok çalışkan, yetenekli tenisçi; fakat final maçlarında veya ilk dörtle oynanan maçlarda hiç varlık gösterememeleri mental durumun önemini açıkça anlatıyor.) O zamanlar Federer'in mental olarak tek zayıflığı Nadal'a karşıydı diyebiliriz; ama köprünün altından çok sular aktı ve şu an zihinsel durumu o kadar da iyi olmayan bir Federer var karşımızda. Eskiden olsa hiç yapmayacağı basit hataları yapıyor, kritik yerlerde olmayacak puanlar kaybediyor veya kazanamıyor, hâlâ rakipleri için ciddi bir rakip olsa bile, turnuvalarda veya grand slamlerde ileriki turlarda tehdit ediciliği gittikçe azalmış durumda. Mental zayıflığı için de en iyi örnek sanırım bu yılki Wimbledon ikinci turdaki unutmak istediğim o korkunç maç. Şu an rakibinin bile ismini hatırlamıyorum; ama o kadar Federer'in çaresiz hissettiği bir maç az bulunur(belki Nadalla oynayıp toplamda altı oyun alabildiği roland garros finali; ama adı üstünde final ve nadalla oynuyor, kimsenin tanımadığı bir tenisçiyle değil) Çok normal başlayan maçta Federer ilk seti  de alınca geri kalanında rakibinin çözülüp kolay bir maç olacağını düşünmüştüm; ama daha fazla yanılamazmışım. İsminin Stakhovsky olduğunu tekrar öğrendiğim rakibi hiç geri adım atmadı ve Federer dört sette elendi; ama elenmesinden ziyade beni üzen şey bunu durdurmak için hiç bir şey yapamamasıydı. Rakibi sürekli aynı taktikle oynadı (güçlü servis- servis vole) ve Federer buna bir çözüm yolu bulamadı, hadi rakibinin servislerinde etkili olamamasını da bırakalım, kendi servislerini de savunamadı ve ne yazık ki bu tek maçlık bir olay değil, Federer gibi çok geniş bir yelpazede oyun ve vuruş stilleri olan bir oyuncunun yaşadığı bu çaresizlik benim gözümde büyük oranda mental zayıflığa işaret ediyor.
                              

3-) Taktiksel Nedenler: Federer'in taktiksel zayıflığı da bu yazının son konusu ve aslında Federer'in kendisi buna önlem almaya çalışmasa çoğu kişinin gözden kaçırdığı bir nokta da olabilirdi. Daha üstte söylediğim gibi Federer daha farklı bir jenerasyondan geliyor, tenisin biraz daha yavaş oynandığı, tekniğin, göze hoş gelen vuruşların daha çok olduğu bir zamandan. Tenisin değişmesiyle ve de rakiplerinin farklı şeyler uyum ssağlamasıyla Federer'in taktikleri biraz demode kaldı ve değişime ayak uyduramazsa veya kendi oyun tarzını yeni gelenlere kabul ettiremezse başarısızlığı da devam edecek gibi görünüyor. Şu ana kadar ikinci seçeneği tercih ediyordu Federer ve işe yarıyordu; ancak şimdi değişim sinyalleri almaya başladık. Bunun en önemli göstergesi de Federer'in doksan inçlik raketini bırakıp yanlış hatırlamıyorsam doksan sekiz inçlik raketi deneyeceğini duyurması oldu. Raket kafasının büyümesinin belirli avantajları ve dezavantajları var; ama kendisi için en büyük avantajı misshitleri azaltması ve topa daha büyük bir güçle vurmasını sağlamak olacaktı sanırım, zira misshitlerden çok çekiyor bugünlerde. Olacaktı dedim; çünkü Federer bir iki aylık deneme sürecinden sonra eski raketine geri dönmeye karar verdi. bunda birinin nedenini sakatlık olarak gösterdiği iki felaket turnuva performansının etkisi büyük sanırım. Yine de muhafazakar bir tenis anlayışıyla oynayan Federer'in bu denemesi ilginç ve söylentilerin aksine tenisi bırakmaya çok da yakın olmadığını gösteriyor bize. aynı zamanda federer amerika açıkta kullanmasa bile doksan sekiz inçlik raketi denemeye devam edeceğini duyurdu, yeni rakete alışıp alışamayacağı, kendisiyle özdeşleşmiş eski raketini bırakıp bırakmayacağı hâlâ merak konusu. Şu ana kadar gördüğümüz taktiksel değişimin hızlı bir sonuç vermediği(hatta oyununu daha kötü yaptığı); ancak hiç bir şeyi değiştirmezse de düşüşünün devam edeceği.

Toparlayacak olursak bugünlerde izlediğimiz Federer, 2005-2006'nın Federer'inin gölgesi kıvamında ve yukarıda saydığım bütün etmenler bu düşüşte büyük rol oynuyor ve hatta birbirini doğuruyor. Eğer bir şeyler değişmezse bu düşüş devam edecek gibi duruyor; benim ve bir sürü tenisseverin umuduysa Federer'in bir şekilde toparlanıp, eskisi kadar başarılı olması mümkün olmasa da bize yeniden güzel, rekabete karşı koyabildiği maçlar izletmesi. Çünkü Federer tenisi bıraktığında bıraktığı çoğu kişi için aynı spor olmayacak ve bu ne kadar geç olursa o kadar iyi.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder