1,5 ayı aşkın süredir sevgili blogdaşım dağdeviren'le beraber öksüz bıraktığımız blogumuza bir şeyler karalayayım dedim.
Hayatta olduğumuzu, körpecik yaşımızda işten güçten vakit bulamadığımızı ama asla ve asla bir ergen hevesi gibi açıp bırakmayacağımızı beyan etmek istedim.
Aslında 2 aydır falan sırf bloga yazmak için kitap okuyorum da.. Meğer güdümlü kitap okunmuyormuş. Ben de akışına bıraktım.
Blogla azıcık uğraşıyım dedim. İki tıklıyım da yavrum öksüz olmadığını, onu unutmadığımızı anlasın... Bu sefer de siyah-beyaz oldu.
Velhasılı kelam blog için okunan kitaptan, vicdanı rahatlatmak için tıklanılan butondan hayır gelmiyormuş.
Önümüzdeki hafta Monte Carlo başlıyor. Rafa'nın 9. kez kazanması için -ki bu inanılmazın bi tık ötesi- hop oturup hop kalkacağımız, turnuvadaki durumuna göre Roland Garros için beklenti-umut levellarımıza ayar çekeceğimiz ama ummaktan vazgeçmeyeceğimiz bir süreç olacak.
Umarım ben de takip edebilip bir şeyler karalayabilicem.
Neyse.. Takipte kalın.. (klişe vedamı da yapıyım)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder